Aşkımı Süpürmüşler

Sahnede yerde görülen tüm kağıtlarda farklı şiirler yer almaktadır. Bu şiirler tamamen bana ait özgün eserlerden oluşur ve her biri aşkın farklı bir yönünü, umudu, hayal kırıklığını ve kabullenişi dile getirir. Çöpçünün süpürgesi ve yorgun adımları, hayatta bazen en değerli duyguların bile bir anda önemsizleşip yok sayılabileceğini izleyiciye hissettirir.

Bu sahne, Erkin Koray’ın unutulmaz eserlerinden Aşkımı Süpürmüşler şarkısından ilham alınarak hazırlandı. Şarkının hüzünlü ve bir o kadar da hayatın içinden gelen hikayesini görsel bir dile dönüştürmek amacıyla tasarlandı.

Gecenin geç saatlerinde, bir sokak lambasının altında yalnız bir çöpçü, kaldırımda bir zamanlar büyük umutlarla yazılmış aşk mektuplarını süpürmektedir. Henüz az önce bir aşık, kalbindeki en derin duyguları kaleme aldığı kağıtlarla sevgisine açılmış; fakat genç kadın, bu mektupları hiç düşünmeden sokağa savurmuştur. Şimdi ise, sokakta rüzgarla savrulan bu duygular, bir çöpçünün süpürgesiyle hayattan tamamen silinmektedir.

Erkin Koray’ın bu eserinde anlattığı gibi; hayatta bazen en derin ve saf duygular, hiç umulmadık bir şekilde karşılıksız kalır ve bir gün bir başkası tarafından silinip gider. “Aşkımı süpürmüşler / Kaldırımlarda iz bırakmadan…” dizeleri, bu sahnede birebir hayat bulur.

Bu çalışma, bir şarkının melodisinden yola çıkarak, görsel bir hikaye anlatımıyla aşkın en dramatik ve hüzünlü yüzünü gözler önüne serer.